DEVLET BABALIĞINI YAPTI; EVLAT HAYIRSIZ! - Deniz Melih

DEVLET BABALIĞINI YAPTI; EVLAT HAYIRSIZ! - Deniz Melih

DEVLET BABALIĞINI YAPTI; EVLAT HAYIRSIZ!
Biliyorum şu an başlığı görür görmez bütün ön yargılarınızı topladınız ve ne saçmalıyor bu diye içten içe söyleniyorsunuz.
Evet yüreğimize bir ateş daha düştü, bir kez daha korlandı acılarımız. Lice'de gencecik bir arkadaşımızı daha toprağa verdik. Ethem, Mehmet, Abdullah, Ali İsmail, Ahmet, Medeni, Hasan Ferit, Berkin, İbrahim, Uğur ... derken birde Mehdin kardeşimiz tohum oldu düştü toprağa!
Her ölümün ardından "hesap soracağız" dedik lakin bunu yapmak için önce biz olmalıydık, işte biz bi bunu yapamamak konusunda "biz" olduk. Biz olabileceğimiz/olmamız gereken onca konu varken her zaman ki gibi biz gene olmamamız gerekeni olduk! Biz faşizme karşı beslemediğimiz kini on yıllardır birbirimize karşı büyütüyoruz. Bölük pörçük giriştiğimiz eylemlerde her seferinde bir operasyon yiyoruz ve sonra bunun adı "devlet bizden korktuğu için saldırıyor" oluyor. Her sene gene aynı şekillerde bir sürü genç yoldaşımız ölüyor bunun adı " devlet bizi teslim alamayacağını bildiği için katlediyor" oluyor.
Hayır arkadaşlar değil! Silkinip kendinize gelin ve kendinizi ajite ederek motive olmaktan vazgeçin! Kaybediyoruz! Devlet bizden korktuğu için operasyon yapmıyor. Aksine devlet diyor ki "Bakın sizi ne zaman istersek o zaman alırız! Aklınızı başınıza alın." Devlet bizi teslim alamayacağından öldürmüyor! Aksine devlet bize "Sizin canınızın beş paralık değeri yok bizim için, ileri giderseniz leşinizi bulamazlar!" diyor! ( Kayıplarımızda olduğu gibi)
Bizler ki birbiri için ölümü göze almış insanların değerlerini taşıyoruz! Tüm geleneklerin bir dayanışma şehidi vardır. Bunun en bariz örneği dünyaya mal olmuş KIZILDERE'dir. Bu insanlar sadece bir kaç devrimcinin hayatını kurtarmak için ölmediler. Bir olmazlarsa, "biz" olamazlarsa kana susamış oligarşi karşısında sadece ölerek bir yere varamayacaklarını, zaferin ancak faşizme karşı birleşik cephe yaratarak geleceğini bildikleri için ölümü göze aldılar! Mahir biz buraya ölmeye geldik derken kahramanlık olsun diye yahut tarihde bir söz olarak geçsin diye söylemedi. O insanlar ölümü siper yoldaşlığının yüce değerleri için göğüslediler. Ve giderken acının yanında bize bir ders ve bir tarihsel sorumluluk bıraktılar.
Yaşadığımız her kayıp bize bir sorumluluk yüklemiştir aslında. Bunca yitip giden gencecik fidanlar bize öyle bir sorumluluk yüklediler ki bu işin lamı cimi yok. Ve artık kaybedecek vaktimiz de yok. Bu sorumluluk artık hata kaldırmayacak boyuttadır. Ya kirletmeden çekilecek yapamayacak taşıyamayacak olan, ya da hakkını verecek bunca ödenen bedelin.
Şimdi başlık ile olayın alakasını çözemeyenler için sonucu çıkarmakta fayda var.
Devlet aslında devlet olma misyonunu yerine getirmiştir. Sermaye devleti kendi üzerine düşeni yapmıştır. Aslında bunu yaparken her seferinde bize o sorumluluğu hatırlatmıştır. Kürdistan'da ve Türkiye'de yapılan onca kıyım sermaye devletinin eseridir. Kıyılan ise bu coğrafyanın ezilenleridir.
Bu son yaşanan Lice olayları esnasında aynı anda aynı zihniyet Sarıgazi'de de Cephelilerin açmış olduğu Halk Kütüphanesini yıkarak orada ki halka ve devrimcilere saldırdı. Bu artık gösteriyor ki gene bariz şekilde aynı anda bu coğrafyanın iki farklı ideolojisi ve kültürü tek bir merkezden saldırıya uğramış ve teslim alınmaya çalışılmıştır. Yani düşman oligarşinin kendisidir. Örgütlerinizi, ideolojik kavgalarınızı teorik yayınlarınızda bırakın! Sokakta tek bir beden olmalıyız. Oligarşiye karşı yeni Kızıldere'ler yaratmalıyız. Bu son olaylar ezilenlerle sermayenin hiçbir uzlaşısı olmadığını/olmayacağını çözümün sokaklarda sermaye devletine, oligarşiye karşı tek yumruk tek beden olmaktan geçtiğini birkez daha kanıtlamıştır.
Yani devlet bize birleşmemiz için ne kadar çok nedenimiz olduğunu bir kez daha göstermiştir. Şimdi geriye kalan bunu bizlerin bir an evvel görmemizdir. Tamda burdan doğru bir ironiyle bunu görmemekte ısrar edenler için son sözüm bu olacaktır: "Devlet babalığını yaptı, Evlat hayırsız!"

Deniz Melih